10 Ekim 2010 Pazar

Turner sendromu ve çölyak hastalığı birlikteliği



Turner sendromu ve çölyak hastalığı birlikteliği: Bir vaka takdimi

Özet

Turner sendromu, tipik fenotipik özellikler ve X kromozomunun sayısal veya yapısal anormallikleri ile karakterize genetik bir hastalıktır. Kromozomal anormalliklerle otoimmün hastalıklar ve immünolojik bozukluklar arasında yakın ilişki saptanmıştır. Turner sendromu ile en sık ilişkisi olan otoimmün hastalıklar çölyak hastalığı, Hashimoto tiroiditi, tip 1 diyabetes mellitus ve enflamatuar bağırsak hastalıklarıdır. Turner sendromlu hastaların izleminde çölyak hastalığı serolojik incelemeleri hastalığın klasik işaretleri olmasa bile rutin ve periyodik olarak yapılmalıdır. Bu yazıda, Turner sendromu ve izleminde çölyak hastalığı tanısı alan bir kız çocuğu sunulmuştur.


Giriş

Turner sendromu (TS), tipik fenotipik özellikler ve X kromozomunun sayısal veya yapısal anormallikleri ile karakterize genetik bir hastalıktır. Turner ve Down sendromu gibi kromozomal anormalliklerle otoimmün hastalıklar ve immünolojik bozukluklar arasında yakın ilişki saptanmıştır[1]. Turner sendromu ile en sık ilişkisi olan otoimmün hastalık çölyak hasatlığıdır[2]. Bu makalede TS ve izleminde ÇH tanısı alan TS’li bir kız çocuğu sunulmuştur.



Vaka Takdimi

Beşbuçuk yaşında kız hasta büyüme geriliği ve iştahsızlık yakınmasıyla ile hastanemize getirildi. Beraberinde kusma, ishal, kabızlık ve karın ağrısı gibi şikayetleri yoktu. Doğum ağırlığı 2300 gr olan hastanın özgeçmiş ve soygeçmişinde özellik yoktu. Hastanın ağırlığı 11.5 kg, boyu 94 cm (üçüncü persentilin altında) ve boya göre ağırlığı standardın %82’si idi. Fizik muayenesinde, düşük saç-alın çizgisi, kısa ve kalın boyun, göğüs kafesinde genişlik, meme başları küçük ve birbirinden uzak yerleşimli, dördüncü metakarpta kısa-künt görünüm, el ve ayak tırnaklarında hipoplazi ve kubitis valgus deformitesi saptandı. Dış genital yapısı ve mental gelişimi normaldi. Periferik kan örneğinde kromozom analizi 45 XO idi ve Turner sendromu tanısı kondu. Radyolojik incelemelerinde abdominal ultrasonografisinde sol böbrek toplayıcı sisteminde orta derecede dilatasyon saptandı ve üretero-pelvik (UP) darlığa sekonder olduğu düşünüldü. “Voiding” sistoüreterografi, böbrek sintigrafisi ve ekokardiyografi normaldi.
Laboratuvar incelemelerinde, demir eksikliği anemisi (hemoglobin 11 gr/dl, MCV 70 fl, RDW %19.1) saptandı. Açlık kan şekeri, serum elektrolitleri, böbrek ve karaciğer fonksiyon testleri normaldi. Tiroid hormon düzeyi normaldi. Tiroid antikorları negatif bulundu. Başvuru anında, anti-gliadin IgG antikoru pozitif, antiendomisyum antikor (EMA) negatif, plazma IgA düzeyi normaldi. Insulinlike growth factor-I (IGF-I) düzeyi düşük (49.7 ng/ml; 118-678 ng/ml); ve klonidin ve L-dopa ile büyüme hormonu (BH) stimülasyon testine BH yanıtı yetersizdi. Büyüme hormonu uyarı testine alınan yanıt yetersiz olmasına rağmen yıllık büyüme hızının sınırda (4.5 cm/ yıl) olması nedeniyle büyüme hormonu tedavisi ertelendi. İzleminin 15. ayında tekrarlanan EMA 1/40 titrede pozitif bulundu. Bu dönemde ishal, kusma ve karın ağrısı yakınması yoktu. Üst gastrointestinal endoskopide duodenal pililerde çentiklenme ve ödem görüldü ve duodenal biyopside lamina propriada belirgin lenfoplazmositer enflamatuar hücre reaksiyonu olduğu, çoğu alanda villus paterninin ortadan kalktığı ve kriptlerde çok az hiperplazi olduğu (Marsh tip-IIIb) saptandı. Çölyak hastalığı tanısı konulan hastaya glutensiz diyet başlandı.

Tartışma

Otoimmün hastalıklar ile kromozomal anomaliler ve immünolojik bozukluklar arasında yakın ilişkili olduğu bilinmektedir. Özellikle Down sendromu ve TS’de otoimmün hastalık prevalansı yüksektir[2]. Başka bir çalışmada, X kromozomu üzerindeki yapısal ve sayısal anomalilerle ÇH ve enflamatuar bağırsak hastalığı (EBH) arasında yakın ilişki olduğu gösterilmiştir[6]. Turner sendromu ile yakın ilişkili olarak bilinen diğer otoimmün hastalıklar sıklık sırasına göre; ÇH, Hashimoto tiroiditi, tip 1 diyabetes mellitus, EBH, juvenil romatoid artrit, otoimmün hepatitler, primer sklerozan kolanjit ve immüntrombositopenidir. Vakamızın ÇH dışındaki diğer otoimmün hastalıklar açısından yapılan serolojik tarama testleri negatifti.

Epidemiyolojik çalışmalarda TS’li hastalarda ÇH seroprevalansı farklı serilerde %2.2-8.1 olarak bulunmuştur. Ülkelere göre Polonya’da %4.2 (2/48), İtalya’da %8.1 (16/199) ve %6.4 (25/389), İsveç’te %4.5 (4/87) ve Kanada’da %2.2 (1/45) olarak rapor edilmiştir[,,]. Ülkemizde yapılmış geniş serili prevalans çalışması yoktur; ancak 38 TS’li çocuğun 11’inde (%29) en az bir çölyak antikoru pozitif bulunmuş, ancak intestinal biyopsilerinde ÇH bulgusuna rastlanmamıştır[9].

Çölyak hastalığı ile TS karyotip ilişkisinin incelendiği çalışmalarda, TS’nin non-mozaik grubunda çölyak antikor sıklığı anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Doğancı ve arkadaşlarının[9] çalışmasında en az bir çölyak antikoru pozitif olan 11 TS’li hastanın 10’unun (%91) non-mozaik formda olduğu bildirilmiştir. Vakamızın karyotip analiz sonucu da non-mozaik formdu.

Bonamico ve arkadaşları[8] TS’li hastaların %40’ında klasik çölyak semptomları olduğunu ve ilk başvuruda tanı alabildiklerini, %32’sinin atipik semptomlu, %28’inin ise sessiz hastalık formunda olduğunu bildirilmişlerdir. Vakamızın da ilk başvurusunda büyüme geriliği dışında tipik ÇH bulgusu yoktu ve EMA IgA negatifti.

Çölyak hastalığının patogenezinde HLA genlerinin önemli rol oynadığı bilinmektedir[2]. Hastalığın özellikle HLADQ2 (%82-100) ve DQ8 ile yakın ilişkisi olduğu gösterilmiştir[,]. HLADQ2 bulunmayan hastaların çoğunda DQ8 pozitif saptanmıştır[7]. DQ2 ve DQ8’in yüksek duyarlılık ve düşük özgünlüğe sahip olduğu, ayrıca düşük pozitif prediktif ve çok yüksek negatif prediktif değeri olduğu bulunmuştur[2]. Zhong ve arkadaşları[11], İrlanda’da 15 aile üzerinde ÇH ortaya çıkmasında rol alan HLA dışı gen bölgelerini belirlemek için yaptıkları araştırmada kromozom 3, 5, 6, 7, 11, 13, 15 ve 22 üzerindeki gen bölgeleriyle hastalık arasında ilişkili bulunmuştur. Çölyak hastalığı tanısının şüpheli olduğu durumlarda HLA tipinin belirlenmesi yararlı olur.

Turner sendromlu hastalarda gastrointestinal semptomların varlığına bakılmaksızın ÇH ve EBH yönünden rutin ve periyodik tarama yapılması önerilir. EMA IgA ve doku-transglutaminaz IgA’nın, spesifik serolojik tarama testi olarak asemptomatik ÇH larını belirlemede ve intestinal biyopsi ihtiyacını göstermede altın standart serolojik testler olduğu kabul edilmektedir[12].

Turner sendromlu bir hastada glutensiz diyetle düzelmeyen persistan ishal enflamatuar bağırsak hastalıklarını düşündürmelidir. Crohn hastalığı ve ülseratif kolit TS’li hastalarda eşit sıklıkta görülür. Turner sendromunda kolit, tek başına EBH olanlara göre daha şiddetli sider. Daha yoğun tıbbi tedavi gerektirir ve sıklıkla 10 yaşından önce cerrahi tedavi uygulanır[6].

Turner sendromu boy kısalığı ile karakterizedir ve büyüme hormonu tedavisinin uygulandığı hastalıklardan biridir[8]. Ancak beraberinde ÇH da varsa büyüme hormonu tedavisine yanıtın yetersiz olacağı da unutulmamalıdır[8].

Sonuç olarak, TS’li hastaların izleminde ÇH serolojik tetkikleri hastalığın klasik işaretleri olmasa bile rutin ve periyodik olarak yapılmalıdır. Vakamızda olduğu gibi bu ÇH serolojik tarama testleri başlangıçta negatifken izlemde pozitif bulunabilir.


Kaynaklar:
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi


Oğuz Canan1, Figen Özçay2, Sibel Tulgar Kınık2, Deniz Anuk3
1Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Uzmanı
2Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Doçenti
3Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Araştırma Görevlisi

1. Ivarsson SA, Carlsson A, Bredberg A, et al. Prevalence of coeliac disease in Turner syndrome. Acta Paediatr 1999; 88: 933-936.
2. Hill Ivor D, Dirks Martha H, Liptak Gregory S, et al. Guideline for the diagnosis and treatment of celiac disease in children: recommendations of the North American Society for Pediatric Gastroenterology, Hepatology and Nutrition. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2005; 40: 1-19.
3. Bodvarsson S, Jonsdottir I, Freysdottir J, Leonard JN, Fry L, Valdimarsson T. Dermatititis herpetiformis: an autoimmune disease due to cross-reaction between dietary glutenin and dermal elastin. Scand J Immunol 1993; 38: 546-550.
4. Gillett PM, Gillett HR, Israel DM, et al. Increased prevalence of celiac disease in girls with Turner syndrome detected using antibodies to endomysium and tissue transglutaminase. Can Gastroenterol 2000; 14: 915-918.
5. Lähdeaho ML, Kaukinen K, Collin P, et al. Celiac disease: from inflammation to atrophy: a long-term follow-up study. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2005; 41: 44-48.
6. Durusu M, Gürlek A, Simsek H, Balaban Y, Tatar G. Coincidence or causality: celiac and Crohn disease in a case of Turner syndrome. Am J Med Sci 2005; 329: 214-216.
7. Rujner J, Wisniewski A, Gregorek H, Wozniewicz B, Mlynarski W, Witas HW. Coeliac disease and HLA-DQ 2 (DQ A1 0501 and DQ B1 0201) in patients with Turner syndrome. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2001; 32: 114-115.
8. Bonamico M, Pasquino AM, Mariani P, et al. Prevalence and clinical picture of celiac disease in Turner syndrome. J Clin Endocrinol Metab 2002; 87: 5495-5498.
9. Doğancı T, Çalışkan L, Vidinlisan S. Celiac disease and HLA-DQ2 association in patients with Turner syndrome. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2001; 33: 352-353.
10. Green P, Jabri B. Coeliac disease. Lancet 2003; 362: 383-391.
11. Zhong F, McCombs C, Olson JM, et al. An autosomal screen for genes that predispose to celiac disease in the western counties of Ireland. Nat Genet 1996; 14: 329-333.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder